Turkish Stories for Learner Turkish
RÜYALAR BİZE NE ANLATIYOR?
ABRAHAM LİNCOLN’ÜN RÜYASI
ABD eski cumhurbaşkanlarından Abraham Lincoln, 14 Nisan 1865 tarihinde şu rüyayı görür:
“Beyaz Saray’ın hizmetkârları telaşla, oradan oraya koşuşturmakta ve herkese cumhurbaşkanlarının öldürüldüğünü haber vermektedir.” Lincoln, sabah olduğunda gördüğü rüyayı eşine ve yakınlarına anlatır. Bu rüyadan dolayı çok tedirgin olmuştur. Hatta o günkü kabine toplantısında bile bu rüyadan bahsetme lüzumunu hisseder. Abraham Lincoln’ün yakınları bunu hayra yorar ve ona ömrünün uzayacağını söylerler. Aynı günün akşamı Abraham Lincoln ve karısı, dostlarıyla birlikte tiyatroya giderler. Lincoln’ün oturduğu locanın kapısı aralanır. Katil, tabancasındaki bütün mermileri Lincoln’ün üzerine boşaltır. Lincoln, oturduğu koltuğa cansız yığılır.
ÖNCE RÜYASINI SONRA FELAKETİNİ GÖRDÜ
Hava her zamanki gibi pusluydu. Ali Öztürk etrafına bakındı. Acı ve ıstırapla yüzünü buruşturdu. Ardından büyük bir gürültü koptu. Beşköy’ün sırtını dayadığı dağın yamacında bir hareketlenme başlamıştı. Çığ gibi çoğalarak gelen bir kaya ve toprak kütlesi Beşköy’ün üzerine doğru geliyordu. Ali Öztürk kaçmak istiyor; fakat kaçamıyordu. Avazı çıktığı kadar bağırmasına rağmen sesini duyuramıyordu. Sanki bütün bunları yukarıdan bir yerlerden görüyor gibiydi. Felaketin ne tam içinde, ne de dışındaydı. Üzerine gelen büyük kaya kütleleri onu tam ezecekken birden sıçrayıp kurtuluyordu. Suda sürüklenen insanlara yardım için koşuyor; fakat zemin kaygan olduğu için istediği gibi hareket edemiyordu. Yamaçtan büyük bir gürültüyle kopup gelen kayalar ve toprak kütlesi önce Beşköy’ün çarşısını yerle bir etti. Çığlıklar, yağan yağmurun ve gök gürültüsünün şiddetinden duyulmuyordu bile. İnsanlar oradan oraya kaçmaya çalışıyordu. Kayaların ve selin önüne kattığı araçlar, su üzerinde rüzgârın savurduğu kâğıttan gemiler gibi bir o yana bir bu yana savrulmaya başladı. Selden kaçmaya çalışanlar karşı yamaçtaki camiye sığındılar. Cami sağlam bir zeminde olduğu için diğer binalardan daha güvenliydi. Ancak hızını artıran sel camiyi ve içindekileri de önüne kattı. Geride bir anda kayaların altında kalan Beşköy, enkazlar altından yükselen inleme sesleri ve çığlıklar kalmıştı. Beşköylü Ali Öztürk, terden sırılsıklam bir şekilde uyandı. “Çok şükür, neyse ki rüyaymış!” diye söylendi. Gördüğü rüyadan bir müddet sonra bu felaketin aynen gerçekleşeceğini aklından bile geçirmemişti. Aradan tam dört yıl geçmişti. Sabah 09:00 sularında şiddetli bir yağmur başladı. Aralıksız devam eden yağmurda dereler yükselmeye başladı. Yamaçtan tonlarca ağırlığındaki taşlar ve toprak kütlesi, vadiye kadar indi. Sel, önce dış mahallelerdeki evlerle çarşıyı, ardından da camiyi yuttu. Her şey göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir sürede gerçekleşti.
Comments (0)
To leave or reply to comments, please download free Podbean or
No Comments
To leave or reply to comments,
please download free Podbean App.