
Turkish Stories for Turkish Learners
By following these podcasts, you can improve your Turkish language. Equip your headphones and listen to these podcasts in your free time, even while walking, sleeping, driving, cycling, and more. These podcasts will be beneficial in your understanding of the Turkish language. We advise all who learned Turkish at the basic level.
Episodes

Thursday Oct 23, 2025
HAYATIMIN EN ACI DERSİ / Türkçe Hikayeler
Thursday Oct 23, 2025
Thursday Oct 23, 2025
HAYATIMIN EN ACI DERSİ
İspanya’nın güneyinde Estepona isimli küçük bir kasabada büyüdüm. On altı yaşındayken bir sabah babam benden kendisini arabayla 30 kilometre uzaktaki bir köye götürmemi istedi. Ancak onu Mijas’a götürdükten sonra arabayı bakım için yakındaki bir tamirhaneye bırakmam gerekiyordu. Araba kullanmayı öğrenmiştim fakat pratik yapmak için pek de fırsatım olmamıştı. Onun için bu teklifi hemen kabul ettim. Babamı Mijas’a götürdüm. Onu öğleden sonra saat dörtte alacaktım. Sonra arabayı tamirhaneye bıraktım. Birkaç saat vaktim vardı. Ben de tamirhanenin yakınında bir sinemada film izlemeye karar verdim. Fakat sinemada çok vakit geçirdiğimin farkında değildim. Saat altı olmuştu. Dolayısıyla iki saat geç kalmıştım.
Babam, sinemaya gittiğimi öğrenirse bana kızabilirdi. Bir daha arabayı kullanmama izin vermezdi. Ona tamirhanede arabanın işini uzun sürdüğünü söylemeye karar verdim. Buluşacağımız yere vardığımda babamın caddenin köşesinde umutla olduğunu gördüm. Geç kaldığım için özür diledikten sonra ona arabanın işinin uzadığını söyledim. Bunun üzerine babamın bana nasıl baktığını asla unutamam. Babam:
– Bana yalan söylediğin için çok üzüldüm Jason, dedi.
– Ne demek istiyorsun baba? Gerçeği söylüyorum, dedim.
Babam, bana tekrar baktı.
– Sen geç kalınca tamirhaneyi aradım ve bir problem olup olmadığını sordum. Bana senin henüz arabayı almaya gelmediğini söylediler. Yani araba ile ilgili bir problem olmadığını biliyorum.
Birden ne kadar büyük bir suç işlediğimi anladım ve babama gerçeği itiraf ettim. Babam beni üzgün bir şekilde dinledi.
– Kızgınım ama sana değil, kendime. Eğer sen bunca yıldan sonra bana yalan söyleyebiliyorsan demek ki ben iyi bir baba olamamışım.
Kendi babasına bile yalan söyleyebilen bir çocuk yetiştirmişim. Eve yürüyerek döneceğim ve bu arada neyi yanlış yaptığımı düşüneceğim.
– Ama baba... Eve 30 kilometre yol var ve hava da karardı. O kadar yolu yürüyemezsin, dedim.
Babam, ne özür dilemelerime, ne itirazlarıma, ne de diğer söylediklerime kulak astı. Onu hayal kırıklığına uğratmıştım ve hayatımın en acı derslerinden birini almak üzereydim. Babam, tozlu yollarda yürümeye başladı. Ben de arkasından arab ile onu izliyordum. Ondan özür diliyor ve arabaya binmesini rica ediyordum. Maalesef beni duymazdan geliyor ve üzgün bir şekilde yürümeye devam ediyordu. 30 kilometre boyunca 10 kilometre süratle onu takip ettim. Babamın hem bedensel hem de duygusal olarak bu kadar sıkıntı çekmesine şahit olmak hayatımın en üzücü ve acı veren dersi olmuştur. Aldığım bu dersten sonra bir daha yalan söylemedim.
Jason BOCARRO

Friday Oct 03, 2025
SİGARAYI BIRAKTIRAN MEKTUP KAMPANYASI / Türkçe Hikayeler
Friday Oct 03, 2025
Friday Oct 03, 2025
Sadece içeni değil, çevresindeki insanları da ölüme götüren sigaranın zararları konusunda önemli çalışmalar yapılıyor, kampanyalar düzenleniyor. Tiryakilere yönelik yeni yöntemler geliştirilirken Mersin’deki bir ilköğretim okulunda öğrenciler ilginç bir adım attı. Babalarına mektup yazan öğrenciler onlardan sigarayı bırakmalarını istedi. Bu girişim başarılı sonuçlandı. On beş veli, çocuğunun çağrısına uyup sigarayı bıraktı. “Sevgili babacığım, eğer bırakmayacaksan bana para ver, ben de sigaraya başlayacağım.” cümlesiyle neye uğradıklarını şaşıran veliler, yazılanlara cevap vermekte zorlanınca bu kötü alışkanlıktan kurtuldular. Bu yöntemin işe yaradığını gören öğretmenler ise mektubun çoğaltılarak bütün velilere ulaşmasını sağladılar.
Bu olay, Mersin’in Çankaya İlköğretim Okulu’nda yaşandı. Kırk altı öğrenci Yeşilay Haftası’nda öğretmenleri Metin Günaydı’nın yönlendirmesiyle sigara kullanan anne ve babalarına birer mektup gönderdi. Bir çocuğun, babasına olan hayranlığını dile getirdiği mektupta şu cümleler dikkat çekti:
Sevgili babacığım, bu konuda bana kızmaya hakkın yok. Senin yaptığını ben de yapmak istiyorum. İçtiğin sigaradan ben de içmek istiyorum. Çünkü sen her şeyin en iyisini yaparsın. Sigara içmek kötü bir şey olsaydı sen kesinlikle içmezdin. Seninle karşılıklı sigara içmek istiyorum.
Çocuk, mektupta, bir kişinin ömür boyu sigara için 36 bin lira verdiğini belirtti. Bir evde birden fazla kişinin sigara içmesiyle boşa giden paraları hatırlattı. Mektupta, babasına şu teklifi götürdü:
Sevgili babacığım. Gel sigaraya vereceğimiz para ile neler alacağımızın hayalini kuralım: Bu parayla ev alabiliriz, araba alabiliriz, daha birçok şey alabiliriz. Bu kadar para ile neleri alacağımızın hayalini kurmak bile bir başka oluyor. Konuştuklarımızı ağabeyimle annem duymasın. Onlar da benim istediğim kadar para isterlerse hesap iyice karışır.
Mektubun sonunda babasını ne kadar çok sevdiğini tekrarlayan çocuk, can alıcı şu çağrıyı yaptı:
Arkadaşımın babası da sigarayı bıraktı. Haydi babacığım, söndür sigaranı. At paketini çöp kutusuna, şunu da içiyorum demeden bitirelim bu işi. Canım babacığım, seni çok seviyorum. Bir daha dünyaya gelsem, babamın kim olmasını sorsalar ben yine seni seçerim. Seni çok seven yavrun.
Elifnaz’ın babası Kemal Yılmazcan, mektubu gördükten sonra elinin sigaraya gitmediğini ve 6 aydır sigara içmediğini söyledi. Yılmazcan, önceden günde iki paket içtiğini hatırlatarak, mektubun kendisini çok etkilediğini ve bir daha elini sigaraya sürmediğini belirtiyor. 10 yıldır sigara tiryakisi olan İlayda Metin’in babası Hakan Metin ise kızından gelen mektubu görünce çok etkilendiğini dile getirdi.
Kızım İlayda, sürekli telefonla arayarak baskı kurdu. Bu kadar küçük bir çocuğun bana mektup yazması beni çok etkiledi. Mektupta çok etkili cümleler vardı. Sonuçta ben de sigarayı bıraktım.” diye konuştu.
Sigaranın zararlarının herkes tarafından bilindiğini belirten öğretmen Metin Günaydın, Yeşilay Haftası’nda sınıfta uyguladıkları sigarayı bıraktıran mektup kampanyasının başarıya ulaştığını ifade etti. Okuldaki diğer öğrencilerin de babalarına böyle bir mektup göndermek istediklerini kaydeden Günaydın,
Okulumuzda sigara içen tüm velilere mektup gönderilecek. İnşallah onlar da bırakır.” diyor

Friday Sep 12, 2025
ALIŞKANLIKLARIN HAYATIMIZDAKİ YERİ / Türkçe Hikayeler
Friday Sep 12, 2025
Friday Sep 12, 2025
ALIŞKANLIKLARIN HAYATIMIZDAKİ YERİ
Alışkanlıklar; davranışlarımızı, düşüncelerimizi veya duygularımızı yönlendiren ve zamanla sıradanlaşan hareketlerdir. Doğuştan gelen bir özellik değildir. Alışkanlıklar karşımıza duygu, düşünce ve davranış olarak çıkar.
Bazı insanlar, kaşlarını çatmayı ve öfkelenmeyi alışkanlık hâline getirmiştir.
Buna karşılık bazılarının ürkeklik, düşünürlük, şüphecilik gibi birtakım alışkanlıkları vardır. Bazı kişiler ise huzur, korku ve korku veren olaylar karşısında farklı alışkanlıklar edinmiştir. Hayatımız boyunca birbirini izleyen başarı ya da başarısızlıklarımız hep alışkanlıklarla ilgilidir. Örneğin erken kalkmayı, planlı çalışmayı alışkanlık hâline getirmiş insanlar başarılıdırlar. Ama düzensizliği alışkanlık hâline getirmiş insanlar ise başarısızdırlar.Önce biz alışkanlıkları, oluştururuz sonra da alışkanlıklar bizi oluşturur. Değiştirmek istediğimiz bazı kötü alışkanlıklarımız vardır. Bu alışkanlıklar çoğu zaman kendimize ve çevremize zarar verir. Sınıfta yüksek sesle konuşmak, yalan söylemek, düzensiz olmak, saygısız olmak bunlardan bazılarıdır. Bunun yanında faydalı alışkanlıklar da vardır. Erken yatmak ve erken kalkmak, dişlerimizi fırçalamak, tabağımıza yiyebileceğimiz kadar yemek almak, spor yapmak, toplum kurallarına uymak ise faydalı alışkanlıklardandır. Faydalı alışkanlıklar; bazen yemek yerken bazen yürürken bazen bir iş yaparken bazen de toplumsal bir organizasyon içerisinde yer alırken ortaya çıkar. Bu alışkanlıkları günlük hayatımızda uygulamaksa bizim elimizdedir.
Birçoğumuzun yapılması gereken işleri ertelemek gibi kötü bir alışkanlığı var. Ertelediğimiz her iş tembelleşmemize sebep olabilir. Eğer bir şeyler yapmaya çalıştığınız ama bir türlü başarılı olamadığınızı düşünüyorsanız, alışkanlıklarınızda bir yanlışlık var demektir. Gece geç yatmak, uzun süre bilgisayar başında oturmak, sağlıksız beslenmek, yapılacak işleri geciktirmek, plansız olmak bunlardan bazılarıdır.
İnsan, güzel alışkanlıklarla olumsuz gördüğü kişilik özelliklerini düzeltmiş olur. Kazanılan bu güzel alışkanlıkların devam ettirilmesi ise kişiliğimizin bir parçası hâline gelir. Bu ise kendimizi duygusal, fiziksel ve manevi anlamda daha güçlü hissetmemizi sağlar. Böylece hem kendimiz hem de başkaları için daha faydalı işler yapabiliriz.
Hayatta başarılı, mutlu ve güçlü olmanın anahtarı güzel alışkanlıklardır. Bu anahtarı elde etmek istiyorsak alışkanlıklarımızı bugünden itibaren gözden geçirmeliyiz.
Gökkuşağı Türkçe

Thursday Aug 28, 2025
KARA TOPRAK / Türk Şiiri
Thursday Aug 28, 2025
Thursday Aug 28, 2025
KARA TOPRAK
Dost dost diye nicisine sarıldım,Benim sadık yârim kara topraktır.Beyhude dolandım boş yere yoruldum,Benim sadık yârim kara topraktır.
Nice güzellere bağlandım kaldım,Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum,Her türlü isteğim topraktan aldım,Benim sadık yârim kara topraktır.
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi,Yemek verdi ekmek verdi et verdi,Kazma ile döğmeyince kıt verdi,Benim sadık yârim kara topraktır.
Âdem’den bu deme neslim getirdi,Bana türlü türlü meyva yetirdi,Her gün beni tepesinde götürdü,Benim sadık yârim kara topraktır.
Karnın yardım kazmayınan belinen,Yüzün yırttım tırnağınan elinen,Yine beni karşıladı gülünen,Benim sadık yârim kara topraktır.
İşkence yaptıkça bana gülerdi,Bunda yalan yoktur herkes de gördü,Bir çekirdek verdim dört bostan verdi,Benim sadık yârim kara topraktır.
Havaya bakarsam hava alırım,Toprağa bakarsam dua alırım,Topraktan ayrılmam nerde kalırım,Benim sadık yârim kara topraktır.
Dileğin varsa iste Allah’tan,Almak için uzak gitme topraktan,Cömertlik toprağa verilmiş Hak’tan,Benim sadık yârim kara topraktır.
Hakk’tat ararsan açık bir nokta,Allah kula yakın kul da Allah’a,Hakk’ın gizli hazinesi toprakta,Benim sadık yârim kara topraktır.
Bütün kusurumuzu toprak gizliyor,Merhem çalıp yaralarımı düzeltiyor,Kolun açmış yollarımı gözlüyor,Benim sadık yârim kara topraktır.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar,Dünyaya bırakır ölmez bir eser,Gün gelir Veysel’i bağrına basar,Benim sadık yârim kara topraktır.
Âşık Veysel ŞATIROĞLU

Thursday Aug 07, 2025
ÇİKOLATA / Türkçe Hikayeler
Thursday Aug 07, 2025
Thursday Aug 07, 2025
ÇİKOLATA
Aşağıdaki metni okuyunuz.
Bu yazıyı okurken canınız nefis bir çikolata çekebilir. Okumaya başlamadan önce, çikolatanızı yanınıza hazır edin. Yalnızca çikolatanın tadına varmakla yetinmeyin, o tadın nereden geldiğini de keşfedin.
Çikolata, kakao ağacının çekirdeklerinden yapılmaktadır. Çikolatanın ilk olarak Orta Amerika Bölgesi’nde yaşayan Mayalar zamanında üretildiği sanılmaktadır. Kristof Kolomb ve Hernando Cortes gibi kâşifler 1500’lü yıllarda Amerika kıtasını keşfettikleri zaman burada olan birçok şeyi ülkeleri İspanya’ya götürmüşlerdi. Bunların arasında kakao çekirdekleri de vardı. Çikolatanın ana maddesi olan kakao çekirdekleri o zamanlar Avrupa’da yeniymiştir ve bilinmiyordu.
Avrupalılar, önceleri kakao çekirdeklerini ne yapacaklarını bilememişler. Çünkü elde edilen içeceğin tadı çok acıymış. Sonunda çok parlak bir fikir bulunmuş: kakaonun içine şeker eklemek! Şeker eklendikten sonra bu karışım saraylarda içilmeye başlar hâline gelmiş. O dönemlerde kakao ve şeker kolay bulunamadığından çikolata yalnızca zenginlerin içebileceği bir içecekmiş. Daha sonra şeker üretiminin artması, çikolatanın tüketimini çok açmış. Fakat kakao üretimi arttıkça daha da ucuzlayarak yaygınlaşmaya başlamış.
Çikolata, 1800’lü yıllara kadar sıvı olarak tüketilmiş. Daha sonra bugün tadına doyamadığımız şekilleri ortaya çıkmış. Çikolatanın tadı yıllar geçtikçe çeşitlenmiş. Ancak ham maddesinin elde ediliş yöntemi hiç değişmemiş.Çikolata yapmak için ilk olarak kakao çekirdekleri ayıklanır ve acılığının azalması için mayalanır. Ardından da kurutulur. Kurutulan çekirdekler fabrikalarda kavrulur. Kavurma işleminden sonra çekirdekler ezilir. Bunun sonucunda üç ayrı madde elde edilir: acı sıvı, kakao yağı ve kakao tozu. Biliyorsunuz, çikolataların birçok çeşidi var. Siyah çikolatada acı sıvı, kakao yağı ve şeker bulunur. Sütlü çikolataya bunların yanında bir de süt eklenir. Beyaz çikolata ise yalnızca şeker, süt ve kakao yağından yapılır. Bunun içine acı sıvı konulmaz.
İşte, çok sevdiğiniz çikolata böyle yapılır. Fakat çok fazla çikolata yemek sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, çikolata diş çürüklerine yol açabilir. Çikolatanın doğrudan dişte çürüklerle neden olduğuna dair kesin bir kanıt yoktur ama çikolatanın içine konulan şeker, dişlerde çürümeye yol açabilir. Tıpkı içinde şeker bulunan diğer yiyecekler gibi. Aynı zamanda enerji deposu olan kakao, kalorisi yüksek olan bir yiyecektir. Bunun için sporcular genellikle enerji almak için çikolata yerler. Siz de sınavlardan ya da yapacağınız spor faaliyetlerinden önce çikolata yiyebilirsiniz. Ama çikolata yerken aşırıya kaçmamalısınız. Başka yiyeceklerden de enerji elde edebileceğinizi unutmamalısınız.
Banu BİNBAŞARAN(Düzenlenmiştir.)

Thursday Jul 31, 2025
İSRAF, AÇLIK VE ÖLÜM / Türkçe Hikayeler
Thursday Jul 31, 2025
Thursday Jul 31, 2025
İSRAF, AÇLIK VE ÖLÜM
İnsanoğlu, 21. yüzyılı yaşarken israf ve tüketimde sınır tanımaz hâle gelmektedir. Tüketim çılgınlığı, kör bir kuyu gibi insanları içine doğru çekmeye devam etmektedir. Yapılan aşırı tüketim ve savurganlık göz önüne alındığında, insanlık tarihi boyunca israfın bu derece aşırı yaşandığı bir dönem daha olmamıştır. Öyle ki artık bu davranış normal karşılanmaya başlanmıştır.
“Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz.” sözünü unutan bizler; boşa geçen zamanın, gereksiz yere yanan ışıkların, lüzumsuz çalışan aletlerin, çöpe giden ekmeklerin, fazladan alınan eşyaların, çizilip atılan kâğıtların, israf olduğunun farkına bile varamıyoruz. İşte bunların hepsi israf ve tüketim girdabının ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.
Hz. Muhammed’in “Nehir kenarında bile abdest alırken israf etmeyiniz.” sözünü unutuyor ve lüks hayat adına yeni yeni tüketimlere giriyoruz. İsraf önce insanı, sonra da devletleri yoksulluk içine düşürür ve iflas ettirir. Bir toplum, içtiği suyu israfla ne olur diye düşünmemeliyiz. Küçük zannedilen şeyler yan yana geldiğinde büyük rakamlar ortaya çıkar. Dakikada 10 damla su kaçıran musluğun ayda 170 litre su akıtmış olması bize bunun göstergesidir.
Günlük hayatta değişik alanlarda kullandığımız suyun israf edilmesi, su en bilin tehlikeli boyutlara ulaşmasına sebep olur. Suya her zaman ihtiyaç duyduğumuz en önemli madde olduğunu unutmamalıyız. Susuzluktan ve susuzluğa bağlı nedenlerden dolayı 1 dakikada 15 kişi hayatını kaybetmektedir.Diğer bir ifadeyle yılda yaklaşık 8 milyon kişi, sudan kaynaklanan hastalıklar sonucu ölmektedir.
Bir başka problem de ekmek israfıdır. Türkiye’de günlük 100–120 milyon ekmek üretilmektedir. Bunun da yaklaşık 10–12 milyonu çöpe gitmektedir. Çöpe giden ekmeklerin yıllık maliyeti ise 8,2 milyon lirayı bulmaktadır. İsrafla ilgili buna benzer başka örnekler verilebilir.
Türkiye’de bu kadar ekmek israf edilirken dünyada 854 milyon insan açlık sınırındadır. Özellikle çocuklar açlıktan ve susuzluktan çok etkilenmektedir. Bu yüzden dünyada beslenme bozukluğu ve açlıktan dolayı her yıl 5 yaşın altında 11 milyon çocuk ölmektedir.
Ne yazık ki israf, dünyanın birçok ülkesinde önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yerinde ve faydalı kullanılmayan her şey israftır. Zamanı yerinde kullanmayıp vakti boşa harcamak, yiyeceklerimizin kıymetini bilmemek, kâğıdı mı yazı yerine boş çizgiler çizerek kullanmak, yemek yemede ölçüyü kaçırmak da israftır.
Sonuçta, bir davranış hâline getirdiğimiz israfı engellemenin birinci yolu, onu fark etmektir. Günümüzde birçok insan, israfı dahi edemez hâle gelmiştir. İsrafı fark ettiğimiz anda ise hayatımızı yeniden gözden geçirmeli, kendi davranışlarımızı kontrol etmeli, israfın her çeşidinden uzak durmalıyız. Sonuç olarak israf, açlığı; açlık ise ölümü getirmektedir.
Derleyen: Ahmet KAMALAK

Tuesday Jul 08, 2025
KIŞ HAZIRLIKLARI / Türkçe Hikayeler
Tuesday Jul 08, 2025
Tuesday Jul 08, 2025
KIŞ HAZIRLIKLARI
Çocukluğumuzda eşsiz bağ bozunlarını yaşardık. Ekim ayı, kasabamızın en güzel aylarından biriydi. Bu ayda ne kışın dondurucu soğuğu ne yazın kavurucu sıcağı vardı. Güneş parlak, gökyüzü açıktır. Rüzgârlar serin serin eser. Yağan yağmurlar bahçeleri, bağları, evleri ve sokakları yıkayan, tertemiz yapan tabii bir banyo gibidir.
Bu ayda, bağlarda üzümler toplanır; pekmez, pestil, sucuk ve kesme gibi kış tatlıları yapılır, sandıklara doldurulurdu. Bağ bozumu dolayısıyla diğer bütün kış hazırlıkları da tamamlanırdı. Büyük kazanlarda kavurmalar pişirilir, pastırma yapılırdı. Bulgur, yarma, nişasta, tarhana ve un gibi yiyecek malzemeleri hazırlanırdı. Sebzeler kurutulur, iplere dizili biberler, patlıcanlar haftalarca pencerelerde güneşte kalırdı. Turşu ve reçeller yapılırdı.
Kısacası, kasım ayı girince kış için gerekli her şey hazırlanmış olurdu.O vakitler yıl demek kış demekti. Öbür mevsimler, geçim bakımından önemsenmezdi. Baharda süt, peynir, yumurta çıkar; çeşit çeşit kır bitkileri toplanırdı. Yaza doğru dut, kiraz, vişne çıkar; uzan da kavun, karpuz gibi her türlü meyve ve sebze bol miktarda olurdu. Hele üzüm çıktı mı geçim daha da kolaylaşırdı.
Aslında kışı da kurtaran yazdı; yazdaki o bolluk, o bereket... Yaz, hayatın ta kendisiydi. Kış ise âdeta ölüm kadar ciddiye alınırdı.
Kış mevsimine, sanki uzun bir yolculuğa çıkılacakmış ya da çok uzaklara gidilecekmiş gibi hazırlanılırdı. Sanki kış gelince kapılar kapanacak; dışarıyla, dış dünyayla tüm ilişkiler kesilecek zannedilir, hazırlıklar buna göre yapılırdı. Bu yüzden, kış da kendine has bir renk kazanırdı. Sıcak saç sobaların kıpkırmızı olduğu; halı, minder ve yastıklarla dolu kış odalarında, çok farklı bir hayat vardı.
Sezai KARAKOÇ (Düzenlenmiştir.)

Thursday Jun 12, 2025
YEMEK ELİFNAMESİ / Türk Şiiri
Thursday Jun 12, 2025
Thursday Jun 12, 2025
YEMEK ELİFNAMESİ
A ile açıktan benzim sarardı,B ile börekle baklava göster.C ile cıblirle¹ mıkla arardı,Ç ile çorbadan başlamak ister.
D ile dilberim sofrayı getir,E ile ekmeği gülerek yedir.F ile fırında kebap iyidir.G ile güllaçtan var mıdır eser?
Ğ ile gam verir kabir meyvesi,H ile hazırdır et kızartması.İ ile irmikle dahın² helvası,I ile ızgara balığı ister.
K ile kıymayı koyundan ayır,L ile lahneden³ bir sarma kayır.M ile mercimek taşını ayır,N ile nar hoşaf bir abu kevser.
O ile orman kebabı ile,Ö ile ördeki hindili bile.P ile pilav pirinçten eyle,R ile razıyım bir kazan yeter.
S ile sütlüsüyle kadayıf verir,Ş ile şekerle kaymak elverir.T ile tarhana buna panzehir,Ü ile üzümü getir beş kelter.
U ile utanma açmayı aşır,V ile vallahi midem zor taşır.Y ile yağılı güzellece pişir,Z ile zeytini Mansur çok sever.
Silleli MANSUR

Sunday Jun 01, 2025

Tuesday May 13, 2025
ANADOLU KÜLTÜRLERİ VE YEMEK FESTİVALİ / Türkçe Hikayeler
Tuesday May 13, 2025
Tuesday May 13, 2025
Geleneksel olarak ABD’nin Los Angeles eyaletinde düzenlenen “Anadolu Kültürleri ve Yemek Festival”i Mayıs ayının birinci haftasında gerçekleştirildi. İki gün boyunca açık kalan festivalde, Türk yemeklerinin yanı sıra Türkiye’nin tarihi mekanlarının maketleri ve sunumları da vardı.
Festivalde Türk mutfağının birbirinden lezzetli yemekleri sunuldu. Yemeklerin tadına bakan Amerikalılar, Türk yemeklerine hayran kaldılar. Tadı damaklarında kalan yemekleri tekrar yiyebilmek için yemek reyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Türk aşçılarının yemek yapığını da izleyen Amerikalılar, her yemeği tek tek tatmaya çalıştı.
Festivale gelip de Türk yemeklerinin tadına bakan insanların izlenimleri şöyleydi:
Avustralya kökenli bir Amerikalı, patlıcan yemeğini tadınca aldığı lezzetten şaşkınlığını gizleyemedi. Sharon adlı Amerikalı ise favori yemeğinin köfte olduğunu söyledi. Yine Amerikalı Jane de “Türk mutfağı dünyada bir numara, farklı kültürleri içinde barındırıyor.” dedi. Festivali çok başarılı bulan Jeff ve Eloise ise gözlemeye hayran kaldıklarını söylediler.
Festivale gelenler sadece Amerikalılar değildi. Farklı milletlerden de Türk mutfağı sevdalısı ziyaretçiler vardı. Örneğin Arap asıllı Nazri burasının kendisine Arap kültürünü ve akrabalarının tarihini hatırlattığını belirtti. Türk ve Arap kültürlerini birbirlerine çok yakın gördüğünü ifade eden Nazri, festivalden çok keyif aldığını vurguladı.
Festivale oğluyla birlikte gelen Zae de Türkiye’yi ziyaretinin ardından, dünyada en sevdiği ülkenin Türkiye olduğuna karar verdiğini belirtti ve bu nedenle festivale ailesini de getirip onlara Türk kültürünü ve yemeklerini göstermek istediğini söyledi.
Zea, “Türk yemekleri bence dünyanın en güzel yemekleri” derken oğlu da festivalde en çok Truva atından ve şehir standartlarındaki üç boyutlu maketlerden etkilendiğini, bir gün Türkiye'ye gitmeyi çok istediğini ifade etti.
Amerikalılara Yemek Dersi
Festivale gelenlere ders veren aşçı Süreyya Gökeri, 21 yıldır ABD’de yaşıyor. Türk yemekleri konusunda 4 yıldır profesyonel dersler veriyor. Türk aşçı Gökeri, “Burada işin de ricada bulunuldular, kabul edip, zevkle geldim. Her şey çok güzel gidiyor. Yemek dersini, içine kültür, tarih ve eğlence katarak vermeye çalışıyorum. Çok güzel ilgi var.” dedi.
Amerikalılar için yapılan kolay yemek tarifleri belirten aşçı Gökeri, bunlar arasında kısır, sigara böreği, patlıcan salatası ve irmik tatlısı gibi örnekleri sıraladı.
Türk aşçı Gökeri, Amerikalıların Türk yemeklerine genel anlamda ilgisini ise şöyle değerlendirdi:
“Dört yıl önce yemek derslerine başladığımda kendi kendime kızdım, keşke daha önce başlasaydım, çünkü Amerikalılar Türk mutfağına çok ilgi duyuyor. Genelde orta yaş ve orta yaş üstü insanların Türk mutfağını daha fazla merak ettiğini görüyoruz. Aslında Türk yemeklerini çok tanımıyorlar ama inşallah bundan sonra onlara Türk yemeğini daha iyi tanıtıp bilmedikleri kapıları açmak istiyoruz.”

About Us
Nile Learning Center was established in Egypt in 1998 with the permission of the Egyptian Ministry of National Education. There are two branches of the center for men and women in one of the modern districts of Cairo, Nasr City. For more information please visit our website:
www.nilecenter.org




