Öğrenme Yılları
Ağaç yaş iken eğilir, dedikleri gibi insanlar da genç iken bir biçime sokulabilirler. Okuyamamış, cahil kalmış insanlar, aslında doğdukları gibi büyümüş; kendileri için ve toplum için daha yararlı işler görecek biçime sokulamamış kimselerdir.
Çocukluk çağında okuma olanağı bulamamış olanlar, sonradan bu fırsatı ellerine geçirseler bile, ne yazık ki kaybettikleri zaman kendi gençlikleriyle beraber gitmiş olur. Ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler, yeniden okuyamazlar. Okumanın, öğrenmenin kıymetini anlamış olmaları hiç fayda etmez. Bellekleri yeni bilgileri kolayca anlamış olmaları hiç fayda etmez. Bellekleri yeni bilgileri kolayca anlayacak ve belleyecek duyarlığı ve vücutları yeni eğilip bükülmelere uyacak yumuşaklığı çoktan kaybetmiştir.
Kaldı ki bir yaştan sonra hayat da bütün ağırlığıyla insanın omuzlarına çöktüğünden, yeni şeyler öğrenmek için gerekli olan zaman da artık bulunamaz hâle gelir. Dertler, üzüntüler insanları başka şeylerle uğraşmaya mecbur eder. O zaman açık seçik anlaşılır ki her şey ancak genç iken öğreniliyor, insan bir biçime girerse ancak genç iken giriyor. O devreyi bir kere kaçırdı mı gençken neyi öğrenmişse ancak onunla kalmaya mahkûm oluyor.
Zaten yaşlıların gençler üzerine düşmeleri, ana babaların çocukları okusun diye üzerlerine titremeleri, okumadıklarını gördükçe üzülüp telaşa kapılmaları bunu bildikleri ve anladıkları içindir. Çünkü çocuklar, okuma fırsatını boşuna kaçırmanın ne demek olduğunu yaşları gereği henüz bilmemektedirler. Ana ve babanın telaşı bundandır. Akla gelmeyecek fedakârlıkları göze alarak çırpınmaları hep bu sebepledir.
Günümüzde de eline okuma fırsatı geçtiği hâlde bu fırsatı iyi kullanamayanlar, güzelim gençlik yıllarını okuyup öğrenme uğruna değil de kendilerine daha çekici gelen başka uğraşlarla harcayanlar pek çoktur.
Şevket Rado
Comments (0)
To leave or reply to comments, please download free Podbean or
No Comments
To leave or reply to comments,
please download free Podbean App.