Turkish Stories for Learner Turkish
MEDENİYETİ YÜKSELTEN VEBA SALGINI
Felaket olarak bildiğimiz olayların bazen hayırlı yanları da vardır. Buna tarihte görülen veba salgınını örnek verebiliriz. Kara ölüm adı da verilen bu salgın yüzyıllar önce ortaya çıkmıştır. Çin ve Hindistan’dan İzlanda ve Greenland’e kadar bütün Asya ve Afrika memleketleri bu felaketten nasibini almıştır. Bu hastalık dünya nüfusunun korkunç ıstıraplar içinde azalmasına sebep olmuştur.
1348 yılında Doğu Akdeniz memleketlerinden gelen baharat yüklü üç gemi Cenova limanına uğradı. Tayfalar şehri gezmek üzere sahile indiler. Tayfalarla birlikte gemide bulunan yüzlerce fare diğer farelerle buluşmak üzere şehre dağıldı. Birkaç gün sonra şehrin sokaklarında fare ölülerine rastlandı.
Sokaklarda fare ölülerinin görülmesinden sonra insanlarda hastalıklar baş gösterdi. Hastalığa yakalananlar sabahleyin baş ağrısı ile uyandılar. Zangır zangır titreyen insanlar, göğüslerinde müthiş sancılar hissediyor ve kan kusmaya başlıyordu. Hastaların durmadan ateşi yükseliyor, nefes almaları güçleşiyor, birkaç gün sonra da ölüyorlardı. Bazı hastaların koltuk altlarında, kasıklarında, boyunlarında yumurta büyüklüğünde şişlikler peyda oluyor, bu şişlikler kararıyor ve deriyi çatlatıyordu. Doktorlar sebebini bilmedikleri hastalıkla mücadelede âciz kalıyor, hastaların yanına yaklaşmaktan bile korkuyorlardı.
İlk günler fakirleri etkileyen hastalık zamanla toplumun bütün sınıflarına, aristokrat ailelerin saraylarına, zengin tüccarların köşklerine de girdi. Bunların birçokları evlerini barklarını terk ederek kırlara, dağlara kaçtılarsa da hastalık onları orada da buldu.
Salgınla limandaki üç gemi arasında bağlantı kuranlar oldu. Bunun sonucu olarak da tayfalar şehirden kovuldular. Kovulan gemilerden biri Marsilya’ya, diğerleri de Akdeniz’in diğer limanlarına uğrayarak hastalığı orada da yaydılar.
Dünyanın sonunun geldiğine inanılıyordu. Hakikaten dünyanın sonu gelmişti. Fakat bu son, derebeylik düzeninin sonu idi. Salgın iki yıl içinde Avrupa ve Asya nüfusunun yarısını alıp götürdükten sonra, geldiği şekilde, aniden çekilip gitti. Avrupa'da 25 milyon, Asya'da 24 milyon insan ölmüştü.
Hastalığın yok olmasına 1350 yılındaki korkunç kış sebep oldu. Görülmemiş derecede yağan kar günlerce yerde kalarak mikropların yok olmasını sağladı.
Hastalığın etkisiyle milyonlarca insanın ölmesi Avrupa’daki insan nüfusunun yapısı üzerinde büyük değişikliklere yol açtı. Ölen insanların toplumun her sınıfından olması, bu sınıfların yeniden şekillenmesine neden oldu. Ölenlerin içinde ilim sınıfından da binlerce insan vardı. İlim ve edebiyat dili olan Latinceyi öğreten insan kalmadığından dersler millî dillerde okutulmaya başlandı. Böylece kültür, geniş halk tabakaları arasında yayıldı. Aynı sebepten İngiltere’de asilzade sınıfının resmî dili Fransızca olmaktan çıktı, İngilizce oldu. Salgın, derebeylik rejimini temelden sarstı. Salgın sonucunda işçi sınıfının sayısındaki azalmaya çare olarak birçok keşifler yapıldı. Bu teknik keşifler, ziraat ve sanayi verimini artırdı. Geniş halk kitleleri arasında yayılan kültür, Rönesans’ın ortaya çıkmasına ve yeni bir medeniyetin doğmasına neden oldu.
Comments (0)
To leave or reply to comments, please download free Podbean or
No Comments
To leave or reply to comments,
please download free Podbean App.